...
Gençti. Bir sokak boyunca yürürken yenmişti. Bilemeyeceği şuydu, birbirimizi inciterek özgürleşebiliriz. Mesele birbirinizi yememekte.
...
Balığıma bunları söyletmiş olmamam, bunlar belki kanılası, bir yana neden bir insanı değil de bir öküzü buldu kendini evcilleştirmek için, bilmiyorum. Belki insanların bu kadar vakitleri olmadığındandır. Serendipli üç prensin çıktıkları yolda, aramadıkları halde mutlulukları buldukları bir masal vardır. Balık da, yıllarca Gökkuşağı Irmağı’nı dinlemiş bir balık, neden benzerleriyle karşılaşmak için çıktığı yolda kendisine hiç mi hiç benzemeyenlerle bir yol paylaşabileceğini öğrenmesin?
Bitirebilirim artık. Tesadüfler mi?
Bazen masal, kendi tesadüflerini, çarpışmalarını zorlar. Biriktirip biriktirebileceği bir çarpışmada saçacağıdır. Masalın yalnızlığı olmalı bu. Uz’un uzamından tesadüfün, bir bakmışsın, çekilivermesi.